- saygı uyandıran
- adj. compelling
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
heybet — is., Ar. heybet 1) Korku ve saygı uyandıran görünüş, mehabet Adını bilmeseler bile heybetini tarif etsem gene bulunur. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Büyüklük, ululuk, azamet … Çağatay Osmanlı Sözlük
heybetli — sf. 1) Görünüşü korku ve saygı uyandıran Heybetli adam. 2) Büyük, ulu, azametli Biz onların yorgun ve durgun bile olsa düzgün ve heybetli hâllerini görüyorduk. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kutsal — sf., din b. 1) Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes 2) Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes, lahut Aşkın kutsal tarafına inanmamı sarhoşluk belirtisi diye yorumladım. H. E.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nur yüzlü — sf. Saygı uyandıran, pak yüzlü (ihtiyar) … Çağatay Osmanlı Sözlük
nurani — sf., Ar. nūrānī 1) Işıklı, nurlu 2) mec. Saygı uyandıran Nurani, babacan, hoşlanılır bir ihtiyar olamazsın. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
nurlu — sf. 1) Aydınlık, ışıklı, parlak Mehtap bize bir nurlu avize gibi gelirdi. A. Ş. Hisar 2) mec. Saygı uyandıran … Çağatay Osmanlı Sözlük
oturaklı — sf. 1) Sağlam, gösterişli Çoğu dört köşe, kalın, oturaklı olan Arap üslubu minareler o ruhaniliği vermez. R. H. Karay 2) Yerinde sağlam duran 3) Yerinde ve sırasında söylenen, çarpıcı (söz) 4) mec. Saygı uyandıran, ağırbaşlı (kimse) Seçmenleriniz … Çağatay Osmanlı Sözlük
soylu — sf. 1) Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan (kimse), asaletli, asil Soylu kişidir, iyi bir öğrenim görmüştür, zekidir, yeteneklidir. N. Cumalı 2) İyi tanınmış, köklü bir aileden gelen (kimse),… … Çağatay Osmanlı Sözlük